

ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SENETLERİNİN İPTALİ GENEL ESASLAR
1.1. Anonim Şirketlerde Pay Senetleri
1.1.1 Anonim Şirketlerde Pay Senetleri
Anonim şirketlerde pay senetleri, TTK 484 vd düzenlenmiştir. Esas itibariyle pay, anonim şirketin kuruluşunda esas sözleşmesinin veya sermaye artırımında artırılan sermayenin ticaret siciline tescil edilmesiyle doğar. -Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Aynı şirket esas sermayenin bir kısmı için hamile bir kısmı için de nama muharrer hisse senetleri çıkarabilir, yeter ki bu husus esas sözleşmede beyan edilmiş olsun. Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir (TTK m.484). İyiniyet sahiplerinin tazminat hakkı saklıdır.
TTK’ nın bu hükmü, pay senetlerinin türünü düzenlemekte olup, hamiline yazılı pay senedi için önkoşul, hamiline yazılı pay bedelinin tamamen ödenmiş olmasıdır. Esasen hamiline payın sahibinin kim olduğunun belli olmaması ve payın devrinin de zilyetliğin devri ile mümkün olması bu koşulu zorunlu kılmaktadır. Zaten bu hükme aykırı olarak, yani pay bedeli tamamen ödenmemiş hamiline pay yerine çıkarılan hamiline yazılı pay senedi de geçersiz, yani hukuk alanına hiç doğmamış olacaktır.
1.1.2 Anonim Şirketlerde Pay Senetlerinin Dönüştürülmesi
TTK m.485 uyarınca, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, payın türü dönüştürme yolu ile değiştirilebilir. Dönüştürme ise esas sözleşmenin değiştirilmesiyle yapılır. Dönüştürmenin kanunen öngörüldüğü durumlarda yönetim kurulu gerekli kararı alarak derhal uygular ve bunun esas sözleşmeye yansıtılması girişimini hemen başlatır. Nama yazılı pay senetlerinin hamiline yazılı pay senetlerine dönüştürülebilmesi için payların bedellerinin tamamen ödenmiş olması şarttır (TTK m.485).
TTK m.476/1 hükmü uyarınca, payın itibari değeri en az bir yeni kuruş olup bu değer ancak birer kuruş ve katları olarak yükseltilebilir. Bu kurallara aykırı olarak çıkarılan paylar ve hisse senetleri geçersizdir. Anonim ortaklıklarda hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler pay sahibi olabilir.
1.1.3 Anonim Şirketlerde Ortak Olma
Kural olarak Anonim ortaklıkta pay sahibi olabilmek için özel bir şart yoktur. Pay sahipliği bir hak olduğundan, devredilebilir, sınırlı ayni haklarla yükümlenebilir veya miras yoluyla intikal edebilir.
Hisse senetleri sahiplerine, ortaklık hakkı, yönetime katılma (oy) hakkı, kar payı (temettü) alma hakkı, rüçhan hakkı (yeni pay alma hakkı), bedelsiz pay alma hakkı, tasfiyeden pay alma hakkı, bilgi edinme hakkı sağlar.
HAMİLİNE Ve NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN İPTALİ İLE ZAMANAŞIMI
2.1. Hisse Senedinin İptali
2.1.1 Hisse Senedinin İptali Nedenleri
Hisse senedinin ziyaı, doğal bir afet (deprem vb.) veya bir insan fiiliyle (çalınma, yırtılma vb.) elinde bulunduranın iradesi dışında senedin elinden çıkması, veya elinde bulunmakla beraber yıpranma bozulma gibi nedenlerle artık kullanılamaz hale gelmesidir. Zayi olduğu ispat edilen hisse senetleri için, mahkemeden iptal talebinde bulunulabilir.
Senedin kimin elinde bulunduğunu bilmiyorsa, senedin elinde isteği dışında çıktığını iddia eden kimsenin, senedin Türk Ticaret Kanunu hükümleri dahilinde ‘‘iptalini’’ istemekten başka çaresi kalmaz. Bu iptal davası ile ‘‘ bedelsizlik sebebiyle açılan iptal davasını’’ birbiriyle karşılaştırmamak gerekir. İptal davası, nizasız kazaya girer ve hasımsız açılır.
İptal kararının, hakları bu kararla zarar görenlerce, aynı mahkemeye başvurarak iptal ettirilmesi de mümkündür.[1]
2.1.2 Hisse Senedinin İptali Usulü
Türk Ticaret Kanunun 651-653’ üncü maddelerinde, kıymetli evrakın zayi ve iptali konuları, genel bazı esaslara bağlanmıştır. Buna göre, ‘‘ Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde, mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi olduğu, yahut ziyanın meydana çıktığı zamanda senet üzerinde hak sahibi olan şahıs senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir’’
‘‘ İptal kararı üzerine, hak sahibi, hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir veya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. Bunun dışında, iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır. Çeşitli kıymetli evraka ilişkin hükümler saklıdır.’’
Kanun’da kıymetli evrak, nama, emre veya hamiline yazılı oluşuna göre iptal prosedürüne tabi tutulmuştur. Bununla birlikte, her üç tür senedin iptal prosedürü birbirine son derece benzemektedir. Bu nedenle, hamiline yazılı senetler için öngörülen iptal prosedürüne aşağıda yer verilmektedir.
İptal Davasının Şartları:
Hamiline yazılı kıymetli evrakın iptalinin aşamaları şunlardır:
TTK 661.madde uyarınca; Pay senetleri, tahviller, intifa senetleri, münferit kuponlar hariç olmak üzere, kupon belgeleri, esas kupon belgelerinin yenilenmesine yarayan talonlar gibi hamile yazılı senetlerin iptaline hak sahibinin istemi üzerine mahkemece karar verilir.
T.C. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2014/2352 E. 2014/8678 K.
‘‘….Davacı vekili, müvekkiline ait olan, hamiline yazılı olduğunu iddia ettiği, Kombassan Holding A.Ş.'ye ait 4 adet hisse senedinin kaybolduğunu ileri sürerek TTK'nın 654 ve 655 maddeleri gereğince anılan hisse senetlerinin iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, anonim şirket hisse senetlerinin TTK'nın 645. maddesine göre kıymetli evrak niteliğinde olmadığı, anonim şirket hisse senetlerindeki hakkın senet elde bulunmasa dahi anonim şirket kayıtlarına dayanılarak kimlik ibrazı ile birlikte ileri sürülmesinin mümkün bulunduğu, dolayısıyla anonim şirket pay senetlerinin bir hakkın tevsiki niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacıya ait olduğu iddia edilen hamiline yazılı hisse senetlerinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece anonim şirket hisse senetlerinin kıymetli evrak niteliğinde olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de anonim şirket hisse senetleri 6102 Sayılı TTK'nın 661/1.(e- TTK'nın 573.) maddesine göre kıymetli evrak niteliğinde olup iptali mahkemeden istenebilir. Aynı Yasa maddesinin ikinci fıkrasında da anonim şirket hisse senetlerinin iptali davasında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Anılan düzenleme kesin yetki kuralına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK'nın 114/ç maddesi gereğince dava şartlarından olup, hakim tarafından res'en gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece öncelikle bu husus üzerinde durulması gerekirken, anılan husus nazara alınmadan yetki konusunda bir değerlendirme yapılmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir….’’[2]
2.1.3 Hisse Senedinin İptali Yetkili Mahkeme
Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri veya pay senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada Mahkeme yetki hususunda karar verirken şirketin Ticaret Sicil kayıtlarındaki merkezinin bulunduğu adresi yöntemince araştırmalı ve yetki hususunda sonucuna göre karar verilmelidir.
T.C. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2018/4933 E. 2018/6938 K.
‘‘…Dava, kıymetli evrak niteliğindeki hisse senetlerinin iptali istemine ilişkin olup mahkemece yukarıda da açıklandığı üzere 6102 sayılı TTK 661/2 maddesine göre hisse senetlerinin ait olduğu şirket adreslerinin İstanbul olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 573/2 (yeni-TTK'nın 661/2) maddesine göre yetkili mahkeme hisse senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Anılan düzenleme kesin yetki kuralına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ç maddesi gereğince dava şartlarından olup, hakim tarafından res'en gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece öncelikle ... Gübre San. A.Ş bakımından Ticaret Sicil kayıtlarındaki merkezinin bulunduğu adresin yöntemince araştırılarak yetki hususunda sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru olmamış, kararın ... Gübre San. A.Ş yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir…’’
2.1.4. Hisse Senedi Sahipliği İspatı
Dilekçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemece inandırıcı bulunması gerekir. Söz konusu hüküm gereğince mahkemenin iptal kararı verilebilmesi için mahkemece yaklaşık ispatın aranması yeterlidir.
T.C. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2014/3200 E. 2014/9241 K.
‘‘…Davacı, 1990 yılında vefat eden murisi Z. Z.'un Bolu Mengen yolu 14001 Çaydurt Bolu adresinde bulunan Bolu Çimento A.Ş'nin kurucu ortaklarından olduğunu, babasının ölümünden sonra mirasçı olarak tarafınca 27.01.1992 tarihinde şirkete müracaat edilerek Z. Z.'un şirketteki hisse senedi ve hali hazır durumunun tespitin istediğini, şirket tarafından 11.01.1992 yılında tarafına gönderilen cevabi yazıda 1.000 TL'lik 1607'den 1630'a kadar 24 adet 5.000,00 TL'lik 222.526'dan 212536'ya kadar 12 adet olmak üzere toplamda 36 adet hisse senedi bulunduğunu, 19.02.1992 gönderiliş tarihli yazı ile belirtildiğini, senetlerin tarafına gönderildiğini, tarafına teslim edilen ve meşru hamili olduğu hisse senetlerini şirkete teslim ederek bedellerini almaya karar verdiğinde hisse senetlerinin kayıp olduğunu farkettiğini, senetlerin nama yazılı olduğundan ve çalınıp kullanılmış olabileceğini de göz önünde bulundurarak Bolu Çimento A.Ş'ye vekili aracılığı ile 20.12.2012 tarihinde müracaat ettiğini, müracaatında senetlerin 3. kişi tarafından şirkete ibraz edilip edilmediğini, kullanılıp kullanılmadığını, kimler tarafından kullanıldığının bildirilmesini istediğini, ancak başvurusuna senetler hakkında bilgi verilemeyeceği gerekçesi ile olumlu yanıt verilmediğini, açıkladığı nedenler ile söz konusu senetler hakkında meşru hamil olmayan kişilerce kullanılmasını ve tahsilini önlemek amacı ile teminatsız ya da mahkememizce uygun görülecek teminat karşılığında ödeme yasağı kararı verilmesini ve bu hususun Bolu Çimento A.Ş'ye bildirilmesini ve yargılama neticesinde de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; iddia ve tüm dosya kapsamına göre; davacı, babası Z. Z.'un Bolu Çimento A.Ş'nin kurucu ortaklarından olduğunu, şirketteki hisse senetlerinin ölümünden sonra mirasçı olarak tarafına gönderildiğini ve hisse senetlerini kaybettiğini ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de; Bolu Çimento A.Ş'ye yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı veya babasına ait hisse senedi bilgisine ulaşılamadığı, dava konusu hisse senetleri ile ilgili Bolu Çimento A.Ş'de herhangi bir kayıt bulunmadığının bildirildiği, hisse senetlerinin hamiline yazılı olduğu ve Bolu Çimento A.Ş. tarafından isim bazında ortak kaydının tutulmadığı, davacı tarafından da pay kuponu ve ya hak sahipliğini kanıtlayan belge ibraz edilemediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; 6102 sayılı TTK'nın 661/3. maddesinde yer alan ''Dilekçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemece inandırıcı bulunması gerekir'' hükmü uyarınca, iptal kararı verilebilmesi için mahkemece yaklaşık ispatın aranması yeterlidir. Somut olayda, davacının sunmuş olduğu belgelerde iptali istenen hisse senetleri ile ilgili yeterli bilgilerin bulunduğu, yapılan yazışmalarla da davacının senetlerin maliki olduğunun anlaşıldığı, buna göre TTK'nın 661/3. maddesindeki yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde iptal kararı verilmesi gerektiği hususu gözetilmeksizin, yazılı şekilde tam ispat şartı aranarak davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir…’’[3]
Mahkeme, dilekçe sahibinin, senedin zilyedi bulunmuş ve onu zâyi etmiş olduğuna dair yaptığı açıklamaları inandırıcı bulursa, belli olmayan hamili ilan yoluyla, senedi belirli bir süre içinde ibraz etmeye çağırır ve aksi takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder. Sürenin en az altı ay olarak belirlenmesi gerekir; bu süre ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.
2.1.5 Hisse Senedi İptalinde İlan Ve Sonucu
Senedin ibrazına ilişkin ilanın 35 inci maddede yazılı gazetede üç defa yapılması gerekir. Mahkeme gerek gördüğü takdirde, ayrıca uygun göreceği diğer şekillerde de ilanlar yapılmasına karar verebilir. Mahkeme, belirlenen süre içinde ibraz edilmeyen senedin iptaline karar verir veya gerekli görürse başka önlemler de alabilir. Hamile yazılı bir senedin iptali hakkındaki karar, derhâl 35 inci maddede yazılı gazeteyle ve mahkeme gerek görürse başka araçlarla da ilan edilir.
Hisse senedi mahkeme tarafından iptal edildiğinde hak ile senedin arasındaki bağ kopar ve senedin verdiği haklar senetsiz de talep edilebilir. Hisse senedinin bir mülkiyet senedi olması ve vade taşımaması nedeni ile, zamanaşımı söz konusu değildir. Ancak, tasfiye bakiyesinden pay alma hakkı tasfiye tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına, kar payı hakkı ise 5 yıllık zaman aşımına tabidir.
Hisse senedinin zıyaı halinde kıymetli evrak mahkemece iptal edilmişse pay ve hissedar sıfatı yitirilmez, yalnız payı oluşturan kıymetli evrak hükmünü kaybeder. Hak sahibi iptal kararı üzerine hissedar sıfatını ve pay üzerindeki haklarını muhafaza ettiği gibi pay için yeni bir senet ihdasını da isteyebilir.
İptali istenen senet ibraz edilirse, mahkeme, dilekçe sahibine senedin iadesi davası açması için bir süre belirler. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, senedi geri verir ve ödeme yasağını kaldırır.
Münferit kuponların zıyaı halinde hak sahibinin istemi üzerine, mahkeme, bedelin vadesinde, vade dolmuşsa derhal mahkemeye yatırılmasına karar verir. Üç yıl geçtikten sonra hiçbir hak sahibi başvurmaz ve vadenin dolmasından itibaren üç yıl geçmiş olursa, mahkeme kararıyla bedel dilekçe sahibine verilir.
Banknot ve büyük miktarda çıkarılıp görüldüğünde ödenmesi gereken ve para yerine ödeme aracı olarak kullanılan ve belirli bedelleri yazılı olan diğer hamile yazılı senetlerin iptaline karar verilemez. Devlet tarafından çıkarılmış olan tahvillere ilişkin özel hükümler saklıdır. Ancak mevzuatımızda böyle hükümler yoktur; dolayısıyla bunların iptalinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.[4]
2.2. Nama Yazılı Senetlerin İptali
Belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır. Aksine özel hükümler bulunmadıkça nama yazılı senetler, hamile yazılı senetlere ilişkin hükümlere göre iptal olunur.
Borçlu, senette ilanların sayısını azaltmak veya süreleri kısaltmak suretiyle iptal için daha basit bir usul öngörebileceği gibi, alacaklı kendisine senedin iptal ve borcun ödendiğini gösteren, resmen düzenlenmiş veya usulen onaylanmış bir belge verdiği takdirde, senet ibraz edilmeksizin ve iptaline karar verilmeksizin de geçerli olmak üzere ödemek hakkını da saklı tutabilir.
[1] Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 21.Basım, Turhan Kitap Evi, Ankara 2017, s. 55
[2] T.C. Yargıtay 11. HD. T 12.12.2016. E: 2018/4933, K: 2018/6938 Kaynak: www.lexpera.com e.t. 14/11/2019
[3] T.C. Yargıtay 11. HD. T 12.08.2016. E: 2014/3200, K: 2014/9241 Kaynak: www.lexpera.com e.t.
[4] Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 21.Basım, Turhan Kitap Evi, Ankara 2017, s. 64
1136 sayılı Avukatlık Kanununun, “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesi hükmüne göre her türlü hukuki iş, işlem ve danışma ücrete tabidir. Kimi istisnai hallerde ücret alınmadan iş yapılabileceği de düzenlenmiş ancak bu durumda avukatın bağlı bulunduğu baroya bunu bildirmesi zorunluluğu getirilmiştir.